top of page

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU: HUKUKİ BOYUTLAR VE YAPTIRIMLAR

Av. Nermin Şeyda Ürün / Yol Hukuk Bürosu Kurucu Ortak Avukat


Resmi belgede sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 204. maddesinde düzenlenmiştir ve kamu güvenini korumayı hedefleyen önemli bir suç türüdür. Bu suç, toplumda adil ve düzgün bir yargı sisteminin sürdürülebilmesi için büyük bir önem taşımaktadır. Yazımızda, resmi belgede sahtecilik suçunun tanımı, unsurları, yaptırımları ve uygulamada karşılaşılan örnekler ele alınmıştır.


Resmi Belgede Sahtecilik
Resmi Belgede Sahtecilik Suçu

Türk Ceza Kanunu’nun 204. Maddesi


Madde 204 - (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)

(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (AĞIR CEZA MAHK.)

(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.


Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Tanımı


TCK 204. maddesine göre, bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başka birinin kullanması için sahte hale getiren ya da bu şekilde sahte bir belgeyi kullanan kişi bu suçu işlemiş sayılır. Suçun tanımından hareketle, resmi belgede sahtecilik suçunun üç temel fiili kapsadığı söylenebilir:

  1. Belgeyi Sahte Olarak Düzenleme: Henüz var olmayan bir belgeyi sahte olarak yaratma.

  2. Belgeyi Değiştirme: Var olan gerçek bir belge üzerinde sahtecilik yaparak içeriğini değiştirme.

  3. Sahte Belgeyi Kullanma: Sahte olarak düzenlenmiş veya değiştirilmiş belgeyi herhangi bir işlemde kullanma.


Söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Birinci seçimlik hareket, resmi belgeyi sahte olarak düzenlemektir. Bu seçimlik hareketle, resmi belge esasında mevcut olmadığı hâlde, mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmektedir. Sahtelikten söz edebilmek için, düzenlenen belgenin gerçek bir belge olduğu konusunda kişiyi yanıltıcı nitelikte olması gerekir. Başka bir deyişle, sahteliğin beş duyuyla anlaşılabilir olmaması gerekir. Özel bir incelemeye tâbi tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan belge, sahte belge olarak kabul edilmesi gerekir.


İkinci seçimlik hareket, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmektir. Bu seçimlik hareketle, esasında mevcut olan resmi belge üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapılmaktadır. Mevcut olan resmi belge üzerinde sahtecilikten söz edebilmek için, yapılan değişikliğin aldatıcı nitelikte olması gerekir. Aksi takdirde, resmi belgeyi bozmak suçu oluşur. Birinci ve ikinci seçimlik hareketle bağlantılı olarak belirtilmek gerekir ki; sahteciliğin, belgenin üzerindeki bilgilerin bir kısmına veya tamamına ilişkin olmasının, suçun oluşması açısından bir önemi bulunmamaktadır.


Üçüncü seçimlik hareket ise, sahte resmi belgeyi kullanmaktır. Kullanılan sahte belgenin kişinin kendisi veya başkası tarafından düzenlenmiş olmasının bir önemi yoktur. Maddenin ikinci fıkrasında, resmi belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmaktadır. Birinci fıkrada tanımlanan suçtan farklı olarak, bu suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesinin yanı sıra, suçun konusunu oluşturan belgenin kamu görevlisinin görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belge olması gerekir. Bu bakımdan, resmi belgede sahteciliğin kamu görevlisi tarafından yapılmasına rağmen, düzenlenen sahte resmi belgenin kamu görevlisinin görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu bir belge olmaması hâlinde, bu fıkra hükmü uygulanamaz.


Suçun Unsurları


Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşması için belirli unsurların bir araya gelmesi gerekmektedir:


1. Belgenin Resmi Niteliği:

Belge, eski dilimizdeki "evrak" kelimesi karşılığında kullanılmakta olup yazılı kağıt anlamına gelmektedir. Bu bakımdan, yazılı kağıt niteliğinde olmayan şey, ispat kuvveti ne olursa olsun, belge niteliği taşımamaktadır. Kağıt üzerindeki yazının, anlaşılabilir bir içeriğe sahip olması ve ayrıca, bir irade beyanını ihtiva etmesi gerekir. Bu yazının belli bir kişiye veya kişilere izafe edilebilir olması gerekir. Ancak, bu kişilerin gerçekten mevcut kişiler olması gerekmez. Bu itibarla, gerçek veya hayalî belli bir kişiye izafe edilemeyen yazılı kağıt, belge niteliği taşımaz. Kağıt üzerindeki yazının belli bir kişiye izafe edilebilmesi için, bu kişinin ad ve soyadının kağıda eksiksiz bir şekilde yazılması ve kağıdın bu kişi tarafından imzalanmış olması şart değildir. Ancak, bazı belgeler (örneğin poliçe gibi kambiyo senetleri) açısından, belge üzerinde kişinin kendi el yazısı ile imzasının atılmış olması gerekir. Zira, imza, ilgili kambiyo senedinin zorunlu şekil şartını (kurucu bir unsurunu) oluşturmaktadır. Bir kişinin, düzenlediği belgeye başkasının adını yazması ve belgeyi imzalaması durumunda da bir belge vardır; ancak, bu belge sahtedir. Belge altında adı yazılan ve adına imza konulan kişi, gerçek veya hayali bir kişi olabilir. Bunun, belgenin varlığına bir etkisi bulunmamaktadır.


Bir belgeden söz edebilmek için, kağıt üzerindeki yazının içeriğinin hukukî bir kıymet taşıması, hukukî bir hüküm ifade eylemesi, hukukî bir sonuç doğurmaya elverişli olması gerekir. Resmi belge, bir kamu görevlisi tarafından görevi gereği olarak düzenlenen yazıyı ifade etmektedir. Bu itibarla, düzenlenen belge ile kamu görevlisinin ifa ettiği görev arasında bir irtibatın bulunması gerekir. Bu itibarla, bir kamu kurumu ile akdedilen sözleşme dolayısıyla özel hukuk hükümlerinin uygulama kabiliyetinin olması hâlinde dahi, resmi belge vardır. Çünkü sözleşme, kamu kurumu adına kamu görevlisi tarafından imzalanmaktadır.


Ayrıca belirtilmelidir ki, her ne kadar, belgeden söz edilen durumlarda yazılı bir kağıdın varlığı gerekli ise de; bazı durumlarda belgenin varlığını kabul için, yazının kağıt üzerinde bulunması gerekmez. Bir metal levha üzerine yazı yazılması hâlinde de belgenin varlığını kabul etmek gerekir. Bu itibarla, araç plakaları da resmi belge olarak kabul edilmek gerekir.


2. Fiil:

Suçu oluşturan fiil, belgenin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kullanılması olabilir. Bu fiillerden herhangi birinin gerçekleşmiş olması suçun oluşması için yeterlidir.


3. Kast:

Bu suç sadece kastla işlenebilir. Failin, belgenin sahte olduğunu bilerek ve bu durumdan fayda sağlamak amacıyla hareket etmesi gerekir.


Yaptırımlar


Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, failin kamu görevlisi olup olmamasına bağlı olarak farklılık gösterir:

  • Kamu Görevlileri: Suç, kamu görevlisi tarafından işlenmişse ceza daha ağır olur. TCK’ye göre 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

  • Diğer Kişiler: Suç, kamu görevlisi olmayan biri tarafından işlenmişse ceza 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.


Maddenin üçüncü fıkrasında, resmi belgede sahtecilik suçunun konu bakımından nitelikli unsuru belirlenmiştir. Buna göre, suçun konusunu oluşturan resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması hâlinde, cezanın belirlenen oranda artırılması gerekir. Bu hüküm, belgelerde sahtecilik suçları ile delil teorisi arasındaki ilişki göz önüne alınarak, daha üstün ispat gücüne sahip belgeyi daha fazla korumak ihtiyacını karşılamaktadır. Ancak, değişik yorumlara son vermek maksadıyla bir belgenin böyle bir güce sahip olup olmadığının saptanması için kanunlarda bu hususu belirten bir hüküm bulunması gerekli sayılmıştır.

Ayrıca, suçun tespit edilmesi durumunda sahte belgenin hukuki bir işlemde kullanılmış olması, ilgili hukuki işlemin de iptaline yol açabilir.


Uygulamada Örnekler


Resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin uygulamada çeşitli örneklerle karşılaşılmaktadır:

  • Sahte diploma veya sertifika düzenleyerek bir kurumda iş bulmaya çalışma.

  • Sahte kimlik veya pasaportla seyahat etme ya da bankalarda işlem yapma.

  • Resmi belgelerde tahrifat yaparak çıkar sağlama girişimleri.


Hukuki Danışmanlık Alınmasının Önemi


Resmi belgede sahtecilik suçuyla karşılaşan kişilerin, hukuki süreçlerde profesyonel destek alarak haklarını koruması önemlidir. Bu tür davalar, hem ceza hukuku hem de medeni hukuk boyutunda detaylı bir inceleme gerektirir. Sonuç olarak, resmi belgede sahtecilik suçu, hem bireyler hem de toplumsal düzen açısından ciddi etkiler doğuran bir fiildir. Bu tür durumlarla karşılaşmamak için, hukuka uygun hareket etmek ve doğruluk ilkesine sadık kalmak büyük bir öneme sahiptir.


Av. Nermin Şeyda Ürün / Ceza Hukuku Avukatı


46 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


YOL HUKUK BÜROSU

Hukuki Uyarı: Bu sitedeki bilgiler kesinlikle hukuki tavsiye niteliğinde olmayıp bu bilgiler hiçbir şekilde site ziyaretçileri ile vekil-müvekkil ilişkisi kurulmasına matuf biçimde yorumlanamaz yahut kullanılamaz. Söz konusu metinler hazırlanırken o tarihte yürürlükte olan yasal mevzuat esas alınmış olup site içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda oluşabilecek herhangi bir zarardan sitemiz ve ilgilileri sorumlu değildir. 1136 sayılı Avukatlık Yasası yahut Türkiye Barolar Birliği Meslek kuralları uyarınca site içeriği hiçbir şekilde reklam amaçlı yahut ticari amaçlı kullanılamaz.

bottom of page